Gemlik’te yüzlerce kadın Emine Bulut’un eski eşi Fedai Baran tarafından öldürülmesini protesto edip kadın cinayetlerine son verilmesini istedi.

Gemlik Kadın Platformu öncülüğünde, Gemlik meydanında yapılan eylem, sosyal medyada #Ölmekİstemiyoruz hashtag’iyle paylaşıldı.

2018 yılının mayıs ayında cezaevinden izinli olarak çıkan Mehmet Hanifi Alpaslan eski eşi Çiğdem Rama’yı çocuklarının gözleri önünde bıçaklayarak öldürmüştü. Çiğdem Rama’nın kuzeni Aynur Özlü eylemde basın açıklamasını okuyan kişi oldu.

Yapılan eylemin basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Ahlak ve namus deyince sadece kadından konuşmaya başlayan herkes ahlaksız ve namussuzdur.

#EmineBulut…
Çocuğunun gözleri gönünde ‘ölmek istemiyorum’ feryatlarıyla eski eşi tarafından katledilen bir kadın. Çocuğunun ‘anne ölme’ yalvarışlarıyla, gözleri önünde hayata veda eden bir kadın…

#TubaErkol…
Çocuklarının çabalarına rağmen eşi tarafından 20 yerinden bıçaklanarak cinayete kurban giden bir kadın. Geride 3 çocuğu öksüz kalan bir kadın.
Vicdan sahibi her vatandaşın kanını donduran bu olaylar maalesef ülkemizdeki binlerce kadın cinayetinden sadece ikisi. Durdurulmayan, önlenmeyen, suçluları cezasız bırakılan binlerce cinayetten sadece ikisi.

Vahşice işlenmiş bu cinayetleri lanetliyoruz. Hep söylediğimiz gibi, bu cinayet münferit değil, ataerkil sistemin gerçekleştirdiği sistematik kadın katliamlarının olağan hale getirilmiş bir parçasıdır. Nitekim yalnızca geçtiğimiz 2019 Temmuz ayında 31 kadın en yakınındaki erkekler tarafından katledildi. 31 günde 31 kadın… Aslında yaşananlara kadın katliamı diyoruz.

‘Yargı sistemi de bu suçun ortağıdır.’

Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirmek, kadını kamusal alanlardan uzaklaştırmak amacıyla, sosyal politikaları diyanet eliyle düzenleyen, laik-seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımları hedef alan düzenlemeler bu cinayetlerin temel sebebidir.

AK Parti’nin kadınlara dayattığı sınırları kabul etmiyoruz. Erkeği koruyan, cesaretlendiren, cezasız bırakan yargı sistemi de bu suçun en önemli ortağıdır. İstanbul sözleşmesi ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Aile Bakanlığı yerine Kadın Bakanlığı kurulmalı, ülkede zihinsel değişim sağlanmalıdır.

Diyanet İşleri Başkanlığı fetva vermiş; “Kadınların canları, hakları, onuru dokunulmaz ve emanettir, kadınların canına kıymak zulümdür” demiş.  Diyanet İşleri Başkanlığı “Kadınların canına kıymak günahtır” bile diyemiyor. Ayrıca bizim canımız, haklarımız kimseye emanet değildir. Siz bir uzak durun, konuşmayın. Bugüne kadar yaptığınız konuşmalar kadın katliamlarını her geçen gün artırdı.

Böylesi vahşetin yaşandığı bugün ve her gün biz kadınlar olarak, her türlü şiddete karşı şiddetsiz bir dünyayı örmek ve Eminelerin hesabını sormak için mücadelemize devam edeceğiz. “