Basının gereklilik ve vazgeçilemezliğine vurgu yapan Adnan Bıyıklı, basının “demokrasiyi ayakta tutan değerlerden biri olduğunu” söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:  Gazetecilerin en zor görev yaptığı ülkelerin sayılması istense, güzel ülkemiz de maalesef bu gurubun içerisine dahil olur. Mevcut şartlarda ve pek çok etkenin müdahil olmakta bir çekince görmediği bir ortamda, görev yapan gazetecilerimizin çalışma aşkına imrenmemek elde mi? Bu azim ve cesareti göstermek toplumda kaç kişiye nasip olur? Osmanlı Devleti zamanından beri, tüm baskı ve müdahalelere rağmen, görevini yapmaktan bir an olsun vazgeçmeyen basın emekçilerimiz, bizlerin haber alma hakkını korumak için türlü muamelelere maruz kalıyorlar. Bunlara birkaç örnek vermek gerekirse, fiziki tehdit, ekonomik tehdit; davalar ile yargı yollarında ömürlerinin törpülenmesi; nihayetinde asla onaylayamayacağımız sivil veya siyasi otorite müdahaleleri. Peki, tüm bunlar yeni midir? Hayır! Neden gazeteciler Bayramı 24 Temmuz? 24 Temmuz 1908 yılında 2. Meşrutiyetin ilanı ile basına uygulanan sansürün kanunen kaldırılması sebebiyle. O günden günümüze sansür sorunu üzerinde ne kadar yol kat ettik ona da bakmamız lazım. Bugün bu bayramın 110. Yıldönümü; bağımsız, meslek ahlakına tutkun tüm basın emekçilerinin Gazeteciler Bayramını kutlarım.